kadın erkek eşitliği

2k=e

eşitlik olsaydı birinde penis birinde vajina olmazdı zaten iki tarafında başka yönleri ağır basıyor.

kadinla erkek nasil esit olur amk

eşitlikten ne anladığınıza bağlı. bedensel güçse bence de eşit değil. hak ve özgürlük olarak kesinlikle eşit olmalı.

bundan kasıt erkeklerin penisleri kesilsin eşit olunsun değil ki zaten. eşitlik adı altında istenenler ozellestirdikleriniz zaten. farklı farklı fraksiyonlara bölmek bir işe yaramıyor ve sonucu başarısızlık emin olun, sonucundan yazıyorum.

hak, hukuk, adalet konularında eşit(en azından öyle diyolla), diğer bir çok konuda eşit meşit değildir. örneğin kavanoz kapağı açmak, perde takmak, koltuk çekmek erkeğin işi sayılırken; kavanozdaki salçayla yemek yapmak, perdeyi yıkamak, süpürge yapmak kadının işi gözüyle bakılıyor. e hani eşitlik? yok öyle bişey. denk sayılabilir anca. o da (bkz: yersen)

kendimce uyguladigim sistem. bir erkege nasil davraniyorsam kadinada oyle davraniyorum eşitlik sonuçta. bir kiza karşi gösterişli kibarliga elitlige gerek yok olsak bile ayni davranişi kizlardan bekliyorum otobuste vs ayy ben bayanim ayy destur piç kalksana yer ver diyenleri siklemeyin

mentaliteye dayanmayan tamamen duygusal bir fikir. kadın erkek eşitliği değilde toplumun cinsiyet adaleti desek...

türkiye cumhuriyetinde kadın erkek eşit,biz hukuk devletiyiz (!) (bkz: tayyip amca ne derse o)

kadın erkek eşitliği adı altında gereksiz bir pozitif ayrımcılık var. farkında değilsiniz ama bu pozitif ayrımcılık kadınlara zarar veriyor. sanki eksik yetersizmiş de insanların toplu müdahaleleriyle haklar veriliyormuş ortamı yaratıyor. kadın cinayetlerinin tecavüzlerin de altındaki sebep biraz da bu gereksiz pozitif ayrımcılık. kadın hakları vs. uğraşmak yerine insan hakları adı altında her insana eşit haklar tanıma mücadelesi verilse ve doğru uygulansa bu kadar da ezilmez aslında kadın, olsa olsa kızlı erkekli beraber eziliriz. lütfen artık kadın hakları diyerek kadını insandan ayırmayınız.

kadin erkek esit degil esit haklara sahiptir daha dogru olur.aksi takdirde kadin insaat iscisi ve slip mayoyla dolanan erkekler gormek siradanlasirdi

denktir. eşit değildir. eşitliğini savunan cinsiyet faşistidir.

elma ile armut eşit midir?

eşitlik imkansız (üstte, nabu'nun entirisinde gerekli açıklama mevcut.) denklik tartışmalıdır. tabii hukuka göre denktir, doğanın kanunlarına göre kadın ve erkek farklı alanlarda daha iyi olduğundan denk değildir ve toplumumuzda birçok insan tarafından denk olmadığı düşünülmektedir (bu kitlede istisnai kimseler elbette var). --- benim fikrim? denk değiliz. denk olmamıza önce doğa, sonra da pozitif hukuk karşıdır.

türkiye yaşayıp buna eşit diyen insan yalan söyler, çünkü türkiye'de kadın ezilen taraftır.

fiziki açıdan denklik imkansızdır, bu fiziki farklılığın doğurduğu bazı yaşam ve çalışma alanı farklılıkları vardır. bu yüzden kadınlar çoğu zaman yaşamda erkeklerin üstün olduğunu savunur ancak bu sadece doğanın erkeklere sunduğu özellikler sonucu oluşan doğal üstünküktür. yine bazı işlerdede doğaları gereği kadınlar daha üstündür. bi yerde kadın erkek arasında hukuki eşitsizlik varsa orda bi sorun vardır ancak yaşamsal açıdan oluşan eşitsizlikler tamamı ile doğa gereğidir.

kadın ve erkek eşit değildir. kadın mükemmeldir !

değildir. tabiki kadınlar üstündür.

fiziksel olarak değerlendirme yaparsak eşit sayılır. şöyle: erkek daha kuvvetlidir ama kadın acıya daha dayanıklıdır. tabi istisnalar olabiliyor. mesela halter yapan bir kadın düşünürsek halter yapmayan erkekten daha kuvvetli sayabiliriz(yakından değil ama az biraz sohbetimizin olduğu halterci kadın arkadaş tarafından bizzat gözümle gördüğüm bir gerçektir.)

ne yazık ki değildir. eşit olduğunu iddia etmeyin boşuna, her gün ölen kadın haberlerini görüyoruz, kadınlara tecavüz edildiğinin haberlerini görüyoruz, kadınların adam yerine konmadığını görüyoruz. bu kadın erkek eşitsizliğini apaçık gözler önüne seriyor. insanlar çok cahil, eğitimin önemini birdaha görüyoruz.

kadın ve erkek yaradılıştan eşit değildir. birbirlerinden üstün yönleri her iki cinsin de vardır. kadın ve erkek sadece yasalar önünde eşittir.

nereseyse eşit bir şekilde yaratılmış olsak da toplumumuzda bu onaylanmamıştır. bakın, bir toplumun kültürü ne kadar değiştirilemez ise zihniyeti de o kadar zor değiştirilebilir ve ataerkillik artık bizim kanımızda var gibi bir şey. kabul edin, ataerkil bir toplumuz. bu bize küçüklükten beri aşılanan bir şey. küçükken yemeğinizi yemediğinizde anneniz "ye yoksa allah baba kızar." demiştir mutlaka. veya babanızdan daha çok korkarsınız annenize nazaran. bu da olağan bir şey. erkek "adamın" her zaman güçlü olduğuna inanırsınız. sözlerime şu alıntı ile son vermek istiyorum: gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık. pascal'dan alıntı

içinde bulunduğumuz çağa, gelişen teknolojiye rağmen yapılan eşitlik tartışmasını komik buluyorum açıkçası. en önemli argumanlardan biri olan kas kütlesinin daha fazla olması gunumuzde pek de anlam ifade etmemektedir. amazonlarda yaşamıyoruz. mamut avlamaya gitmiyorsunuz. kaslarimızı kullanacağımız pek iş yok, gerek yok ve kas gücü gerektirmeyen işlerin daha çok tercih edildiğini biliyorsunuz. doğa gereği üstünlükten bahsedilmiş, doğa gereği üstün olan hayatta kalır ve kadın her zaman hayatta kalmanın, daha uzun yaşamanın yolunu bulmustur. o yüzden bence 'doğa gereği üstünlüğü' hiç katmayalım. yaradılış gereği kadınların bağışıklığı erkeklerden daha güçlü mesela. ama otoimmun hastaliklara da erkeklerden daha çok yakalaniyorlar. erkekler de ölümcül hastalıklara kadınlardan daha fazla kurban gidiyorlar. kadınların her ay maruz kaldığı ve hayatlarına canları yanarak devam etmeyi öğrendikleri adet sancısına erkekler dayanamıyor. doğum sancısına değinmiyorum bile. yani kadınlar sürekli acılara daha dayanıklılar. erkekler ani acılara daha serin tepkiler verebilirler. kadınlar duygusal değildir, duygu yelpazelerini geniş tutarlar, erkekler gibi daha duygusuz olmak onlara dayatılmamıştır büyürken. ancak öfke veya caresizlik hissettiğinde hangi cinsiyetin daha kalıcı hasarlar verecek şekilde kontrolünü yitirdiğini biliyoruz. erkekler intiharlardan daha çok hayatlarını kaybetmektedir. yani üstünlük tartışması, gerçekten tartarak baktığınızda, gereksizdir. söylenen her şey toplumun büyüdüğü ve sonraki kuşaklara işlediği peri masallarından ve stereotipleştirmeden, toplumdaki cinsiyetleri de tek tip olmaya itmekten kaynaklanmaktadır. neden yöneticiler arasında erkekler var mesela? cok çalışan ve kafası gerçekten işleyen bir kadını terfi ettirecek ve yönetici makamında kabul edecek kadar toplum peri masallarından sıyrılan insan sayısı pek de adil seviyede değildir de ondan. bu kulaklar "kadın sanatçı olmaz, kadında sanatçı vasfı yok" diyen edebiyat öğretmeni ve ona katılan erkek öğrencileri de duydu. tey allah'ım. ps: ve siz annenizi, sevdiğiniz insanı kendinizden aşağı mı görüyorsunuz? cevabı hayırsa düşüncelerinizi, evetse de yüreğinizi sorgulamanızda fayda var. edit: toplumun düşünceleri degistirilemez? toplum sensin. bir sonraki toplumu da sen yetiştireceksin. ve şimdi bir damla olsan da ileride bu yapıda bir okyanusa dönüşeceksin. sadece kendi düşüncelerinin gücünü hala fark etmedin mi? ya da mesela siyahi insanların haklarinı nasıl aldıklarını ve nasıl koca ülkelerin büyük medeniyetlerin gözünde daha aşağı insan görülürken bunun günümüzdeki haline donusme hikayesinden bir şeyler öğrenmediniz mi? toplum biziz arkadaşlar. bir öncekiler gidecek ve bizden sonrakiler bizim elimizden çıkmış olacak. aman nasıl şekillendirdiğinize dikkat edin. şekillendirdiğiniz bu gelecekte siz yaşlandığınızda yanınızdan ayrılmayacak kızınıza vurma hakkını kendinde bulacak sürüngenlere yer olmasın. bu okyanusta bir damla yaratacaksanız da bu damla asitten olmasın.

aramızda hala eşitlikten kastın fiziksel eşitlik olduğunu zanneden andavallar var. şimdi bunlara neyin eşitliğinden, hak-hukukundan bahsedeceksin ki. evet elma-armut, evet eşit değil denk. he he.

hayır

değildir, bence de olmalıdır. ama eşitlik ya da denklik savunulacaksa her alanda savunulmalıdır. ne demek istediğime gelirsek bir erkek olarak benim en şikayetçi olduğum konu evlilik olayında bütün yükün erkeğe bindirilmesi. ben buna karşıyım ve eğer ailelere boyun eğmezsem yüklenmeyi de düşünmüyorum. kız istemeye gidildiğin de sorulan sorular da bunu destekler nitelikte. oğlanın evi var mı arabası var mı o var mı bu var mı. yani demek istediğim bence de denk olmalıdır kadını erkeği ayırmadan herkes denk olmalıdır.

eşit olmalıdır .

hak olarak eşit olmalıdırlar. diğer açılardan bakıldığında ise eşit değildirler.

eşitmi degilmi bilmiyorum ama toplu taşımada öle bişi olmadıgı kesin

değildir erkeğin de kadının da kendine göre şartları farklıdır, kendine göre artıları eksileri vardır. herkesin kendi görüşü tabiki saygı duyarım ama ben kendimi erkeklerle eşit görmüyorum, ama bu aşağı gördüğüm anlamına gelmez.

eşit deseniz bile olmuyor

genelde 16-17 cm öndeyiz.

taksiye binmeden önce plakayı (gıybetler döndüğünü sandığınız) kız grubuna attım, taksiye binerken telefonla konuşuyor gibi yaptım. eşitlikten bahsederken bunları göz önünde bulundurmamak yobazlıktır

kadın ve erkeğe eşit değil adil yaklaşılmalı. herkes kendi yerini bilmeli ve karşı cinsin değerini daha çok bilmeli.

madem kadın erkek eşit, boşandıktan sonra neden erkek kadına nafaka ödemek zorunda kalıyor? kadınlar neden dul maaşı alıyor? yeri gelince bas bas bağırmayı bilenler parayı alınca susuyor nedense.

yaratılış bakımından eşit değiliz ama hak olarak eşitiz. olmalıyız

sonuç olarak eşitiz ama konu konu bakarsak değil. 10 üzerinden bi puanlama sistemi yapsak; avcılık; erkek:8 - kadın :2 aileyi idare etmek; erkek:2 - kadın:8 +______________________ erkek: 10 - kadın: 10 yani örnekleri değiltirebilirsiniz ama mantık budur.

bir kadın vibratör alınca sadece biraz eğlence istiyor gibi oluyor, ancak bir erkek 240 volt fuckmaster pro5000 patlamayan kauçuk kaplama 6 kat ayarlanabilir hızda titreşimli am, lastikli döl geçirmez göt ve isteğe bağlı dahili 7.1 ses sistemli gerçekçi orgazm çığlığı özelliğine sahip şişme bebek alınca sapık oluyor... gerçekten yazık...

fi tarihinde kalmıştır.

parası olan yaşıyor işte istediğimiz kadar konuşalım.memlekette dayın yoksa kız erkek farketmez bitiksin demektir.

kadinlarda ayakta isesin kabul.

(bkz: çıkar eşitliği) bir feminist ruhlu kız olarak diyorum ki tamamen çıkarlar doğrultusunda kadın ve erkekler eşittir

eşitliği sağlamak adına pozitif ayrımcılığa tabi olduğumuz doğrudur.

eşitlik değil adalet gerekiyor. kadının ve erkeğin kapasite, yaşam stili ve diğer farklılıklarına bakılmalıdır. iki taraf için de aynı miktarda olursa her şey, eşitlik ağır basmaz aksine yanlışa yönelim olur. terazi dengede durmaz ve ne tarafa yöneleceği belli olmaz.

aslında var olup, ülkemde kullanılmayan motto.

eşitlik özgürlük diye çıkıp bağırılması daha çok kadınının incinmesi ve bağıranın sadece bağırmakla görevini yaptığını sanması aslında gorev işi falan da a değil bu hacı alıcaksın bu tecavüzcü iti kopeği ya çukunu keseceksin ona fazla gelen erkekliğini alacaksın ya da gergedanların arasına atıcaksın herşey çözülür

hukuki olarak eşittirler.

geçen gün bir yoruma bakara 228.ayetteki erkeklerin kadınlardan bir derece üstün olduğunu ayeti söylenmişti o sıra bir cevap yazamadım ve bikaç gün içinde o ayetteki mananın erkeklerin fiziksel olarak dış görünüş bakımından bizden üstün olduğu kanısına vardım sonucta mesela ağır bir şeyi bir kadın kaldırmakta zorlanırken bir erkek gelip rahatlıkla kaldırabilir mesela erkeklere kadınlara göre daha iri vücuda sahiptir o ayette bahsedilen böyle bir derece yani kesinlikle eşitsizlik olduğuna inanmıyorum kadınlar ve erkekler eşittir allah katında da bu böyledir